suç anında başka yerde olduğunu kanıtlamak ne demek?

1. Establish one's alibi.

establish

1. Pekiştirmek
2. Kanıtlamak
3. İspatlamak
4. Yerleşik kılmak
5. Kurmak, tesis etmek
6. Tespit etmek, tayin etmek
7. Yerleştirmek
8. Tanıtmak, kabul ettirmek
9. (kiliseyi) resmileştirmek
10. Belirlemek, saptamak

suç

1. Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış.
2. Yasalara aykırı davranış, cürüm
3. Yasaca cezası gösterilen eylem.
4. Wrongdoing.
5. Criminal offence.
6. Abuse.
7. Crimen.
8. Debt.
9. Infraction.
10. Misdoing.

suç aleti

1. Suçun işlendiği alet veya suçun işlenmesinde söz konusu olan alet
2. Dokumacılıkta kullanılan unlu veya çirişli sıvı.

anında

1. Çabucak.
2. Simultaneous.
3. Instantly.
4. On the instant.
5. In an instant.
6. Right away.
7. Outright.
8. On the spur of the moment.
9. Right of the bat.
10. Then and there.

başka

1. Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
2. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
3. Konu edilen, bilinenden ayrı nesne ve kimse için teklik veya çokluk olarak başkası, başkaları biçiminde kullanılan bir söz
4. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz.
5. Other.
6. Another.
7. Different.
8. Alternative.
9. Distinct.
10. Other than.

Türetilmiş Kelimeler (bis)