strategic arms limitation talks ne demek?
- Salt
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
- Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
- Absolute.
strategic
- Stratejik
- Şartlara uygun, elverişli, ümit verici.
- Harp bilgisine uygun
- Savaş stratejisine uygun
strategic arms
- Stratejik silahlar
arms
- Silah, cephane, arma, kucak, koyun
- Silâhlar, cephane
- Arma.To arms ! Silâh başına ! bear arms silahlı olmak
limitation
- Had, sınır
- Tahdit, sınırlama
- Mahdut olma
- Sınırlanmış olma
- Tahdit edici şey
- Takyit, bağlı kılma, kayıtlama
- Kısıtlama
Türetilmiş Kelimeler (bis)
strategicstrategic armsstrategic intelligencestrategic materialsstrategic planstrategic planningstrategic warningstrategicalstrategical strategeticstrategicallystrategianstrategemstratastratagemstratchingarmsarms at the orderarms controlarms dealerarms downwardarms drillarms heldarms held backwardarms industryarms lengtharmarm badgearm bonearm exercisesarm floats