straponten ne demek?
- Jump seat
jump
- Atlamak
- Sıçramak
- (parayla ilgili bir miktarda) ani yükselme, fırlama.
- Eğlenceli olmak
- Sevişmek, ilişkiye girmek
- Atlama, sıçrayış
- Sıçramak, atlamak, fırlamak, zıplamak
- Sıçratmak, zıplatmak, fırlatmak, atlatmak
- Üzerinden atlamak
- Içine atlamak, binmek (tren)
strapontin
- Genellikle arabalarda ve otobüslerde kullanılan açılır kapanır iskemle.
strap
- Ayakta çalınabilmesi için gitara takılarak omuzdan aşırılan kuşak.
- Kayışla bağlamak, kayışla dövmek, kayışla bilemek, bantlamak, sarmak (yara)
- (-ped, -ping) kayış
- Şerit, atkı, bant
- Dar ve uzun kumaş parçası
- Berber kayışı, ustura kayışı
- (otobüs veya trende) tutunma kayışı
- Kayış veya çemberle tutturmak, çemberlemek
- Kayışla dövmek
- Sıkıntıya sokmak