stare smb. in the face ne demek?
- Eli kulağında olmak, gözünün önünde olmak, karşısında durmak
stare
- Gözü dalmak, boşluğa bakmak
- Boş boş bakmak
- Bakakalmak, hayretle bakmak
- Gözünü dikip bakmak, uzun uzun bakmak
- Dik durmak (saç)
- Uzun ve küstahca bakış
- Bakışların bir noktaya takılıp kalması
- Dik dik bakmak
stare at
- Dik dik bakmak
- Gözlerini dikmek
- Bakakalmak
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.