spurring sb on ne demek?
- Teşvik
teşvik
- İsteklendirme, özendirme
- Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma.
- Şevklendirme. Şevke getirme. Kışkırtma. Kaldırma. Cesaret verme.
- Encouragement.
- Stimulation.
- Incitement.
- Instigation.
- Countenance.
- Exhortation.
- Inducement.
spurring
- Mahmuzlamak, mahmuzla vurmak, dehlemek, teşvik etmek, dürtmek, mahmuz takmak
- Reddederek
spurrier
- Mahmuzcu
- Mahmuzcu.
sb
- Bk. sanal bellek
- Bk. saniye başına ikil
- (also: Sb) antimony, metalloid element, element which is both metallic and nonmetallic.
- Antimon.
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.