spread o.s. thin ne demek?
- Dili bir sürü işle meşgul olmak, kırk tarakta bezi olmak.
spread
- Yaymak, sermek, açmak
- Uzatmak, döşemek, iki yana açmak, ayırmak, bulaştırmak, uzanmak, göz alabildiğine uzanmak, açılmak, sürülmek
- Alabildiğine açmak
- Dağıtmak, saçmak, neşretmek
- Sirayet ettirmek, bulaştırmak
- Ayırmak
- Üzerine sermek, kaplamak
- Sürmek
- Kurmak (sofra)
- Yayılmak, serilmek
spread abroad
- Yaymak (dedikodu vb.), herkese yaymak
thin
- (saç) seyrelmek
- Zayıf, yetersiz; inandırıcı olmayan
- (bitkileri) seyreltmek
- Zayıf
- Zayıflatmak, zayıflamak.
- Cılız, çelimsiz, kuvvetsiz
- Incelmek, inceltmek
- Seyrek
- Seyrekleşmek, seyrelmek
- Seyrekleştirmek, seyrelmek