sporadik ne demek?
- Tek tük
- Düzensiz olarak oluşan veya seyrek olarak görülen, geniş sahalara yayılmayan veya tek tük görülen.
- Hastalığın ara sıra, tek tük görülmesi, geniş alanlara yayılmaması.
- Intermittent, sporadik.
- Sporadic.
tek
- Eşi olmayan, biricik, yegâne
- Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
- Bir kadeh içki.
- Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar.
- Yalnızca.
- Hiç, hiçbir
- İki ile bölünemeyen (sayı).
- Sessiz, hareketsiz, uslu.
- Biricik, eşi olmayan.
- Koşma, seğirtme.
sporadik hastalık
- Salgından ayrı olarak tek tek oluşan olgular.
- Sporadic disease.
sporadik lenfangitis
- Atların arka bacak lenf damarlarında aniden biçimlenen ve özel olmayan bir yangıyla belirgin, bulaşıcı olmayan bir hastalığı, koca bacak hastalığı.
- Sporadic lymphangitis.