spirits of salt ne demek?
- Asit kloridik
asit
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız.
- Bk. ekşit
- Bir çözeltiye H+ iyonu (proton) çıkaran madde.
- Suda çözündüğünde hidronyum yükünü H3O+ veren kimyasalözdek. (Yapısındaki hidrojenleri, baz kökleri ya da metallerle yer değiştirerek tuzları oluşturur, pH ölçeğinde 0-7 arasında değer gösterirler.)
- (Bronsted) Proton verme yatkınlığı olan kimyasal bileşik.
- (Lewis) Ortaklanmamış elektron çifti ya da çiftlerini almaya yatkın olan kimyasal özdek.
- Bir çözeltiye hidrojen iyonu veren, suda çözündüğü zaman hidrojen iyonları açığa çıkaran, bileşimindeki hidrojenin yerine herhangi bir mineral alarak tuz meydana getirebilen ve turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirme özelliği olan hidrojenli bileşim.
- Fr. Terkibindeki hidrojenin yerine element alarak tuz meydana gelmesine sebep olan ve mavi turnusolü kırmızıya çevirmek hasiyetinde hidrojenli birleşik hamız.
- Alkali maddenin tersi özellikler taşıyan, turnusolün mavi rengini kırmızıya çeviren, suda eridiği zaman hidrojen iyonları meydana getiren hidrojenli bileşik.
- Acid, Osm. hamız.
spirits of hartshorn
- Nişadır ruhu
spirits of turpentine
- Neft yağı
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
- Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
- Absolute.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
spirits of hartshornspirits of turpentinespirits of winespiritsspiritspirit awayspirit culturespirit lampspirit levelspirispirilspiriliyumspirillaspirillosisspirspiraclespiraclesspiradenitisspiradenomofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak