something has come up ne demek?
- Bir işim çıktı.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
something
- Bir şey
- Bir parça şey
- Olağanüstü bir şey
- Falan.
- Bir şey, önemli bir şey
something else
- Başka bir şey; sıra dışı bir şey, olağanüstü bir şey, bir şeyin en iyisi
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
- Special.
come
- Gelmek, yaklaşmak, varmak
- Olmak, vaki olmak
- Akla gelmek
- Tavır takınmak
- Dönmek
- İntiba bırakmak
- Tatmin olmak
- İyileşmek
- Razı olmak
- İle uğraşmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
somethingsomething elsesomething else againsomething got for nothingsomething in the airsomething inevitablesomething likesomething neededsomething obtained illicitly for nothingsomething ofhashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babam