solumak ne demek?
- Nefes alıp vermek.
- Sık ve kesik soluk alıp vermek
Devlerle güreşmiş gibi soluyordu.
T. Buğra - Zorlanmak, gücünün hepsini harcamak
- Blow.
- Draw in.
- Respire.
- Puff.
- To breathe heavily.
- To pant.
- To breathe.
- Breathe.
- Inhale.
- Pant.
nefes
- Soluk.
- Şifa amacıyla hastaya dua okuma.
- Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- Canlılık, hayat belirtisi
- Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir.
- Soluk, üfürülen hava. Soluma, soluk verip alma.
- Breath.
- Exhalation.
- Whiff.
- Wind.
soluma
- Solumak işi.
- Vücuda oksijen alınıp karbondioksit verilmesi mekanizması.
- Breathing.
- Aspiration
solumamak
- (neg. form of solumak) breathe, inhale, pant, blow, draw in, respire.