solukluk ne demek?
- Soluk olma durumu
Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır.
H. Taner - Başı su altında tutarak yüzmeyi sağlayan soluk alma borusu, şnorkel.
- Paleness, washiness, opaqueness, dinginess, pallidness.
soluk
- Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava veya ciğerlere hava alıp verme, nefes
- Dikkat çekici, çarpıcı yanları olan kimse veya şey.
- Tarz.
- Donuk bir beyazlığı olan, rengi atmış olan, solmuş, uçuk
- Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)
- Rengi atmış olan.
- Dimmed.
- Pale.
- Colorless.
- Colourless.
soluklu
- Soluğu herhangi bir nitelikte olan.
- Aspirate.
soluklu abanık
- Ötümlü olsun, ötümsüz olsun patladıktan sonra bir zaman soluklu bir sesle devam edebilen abanık: Yuncada aşağı yukarı / değerinde olan ph ( TARAZLI, Dense ), Sanskitçede M ( ORTA TARAZLI, Moyenne ) gibi. Bkz. .
- Consonne aspirée