soku ne demek?

  1. Taş dibek.

    Evlerinin önü bulgur sokusu / Yel estikçe gelir yarin kokusu.

    Halk türküsü
  2. Dibekte, havanda tahıl dövmeye yarayan tokmak.
  3. (en)Shock, trauma, concussion, impact, blow, jar, jolt, jounce.

taş

  1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde.
  2. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş.
  3. Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme
  4. Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme
  5. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher.
  6. Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri.
  7. Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde.
  8. Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça.
  9. Bkz. kayaç.
  10. Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde.

sokubey

  1. Tokmak gibi bey.

sokucu

  1. Sokan, sokma işini yapan kimse.
  2. (en)[sökücü] ripper.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sokubeysokucusokulsokulabilir altyordamsokularaksokulgansokulgan kimsesokulgan olmayansokulganlıksokulganliksoksok parametresisokağa çıkma yasağısokağa dökülmeksokağa düşmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın