soğukkanlılıkla davranmak ne demek?
Play it cool.
play
- Oynamak
- Eğlenmek
- Hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak
- Çalgı çalmak
- Rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak
- Kumar oynamak
- Su fışkırtmak (flskıye)
- Hortumla fışkırtmak
- Ateş etmek (top)
- Hareket ettirmek, gezdirmek
soğukkanlılıkla
In cold blood, without turning a hair, coldly, philosophically.
soğukkanlılık
- Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık
Equanimity.
Phlegm.
Sangfroid.
Coolheadednes.
Calmness.
Self-possession.
Cool-headedness.
Composure.
davranmak
- Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak
- Bir şeye el atmak, girişmek
- Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak
Behave.
Treat.
Conduct oneself.
Proceed.
Bear oneself.
Comport oneself.
Cut up.