smart ne demek?
- Akıllı
- Acımak, acıtmak
My finger's smarting. / Parmağım acıyor.
That medicine smarts. / O ilaç canımı acıtıyor.
- Zeki, usta, kabiliyetli
- Pişman olmak
- Belâsını çekmek, canı yanmak
- Sızlamak, acımak, ağrımak, yanmak, canı yanmak
- Acı, elem, keder
- Açıkgöz
- (bir şeyin) acısını çekmek
- Şık
- Acıtan, acı veren
- Keskin, şiddetli
- Kuvvetli
- Gösterişli, süslü
akıllı
- Uyanık geçinen (alay yollu)
- Yerinde, isabetli
- Sersem, aptal (alay yollu)
- Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil.
- Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü.
- Bilgili, zeki kimse.
- Smart.
- Clever.
- Intelligent.
- Brainy.
smart alec
- Ukala dümbeleği
smart aleck
- Ukala dümbeleği, ukala, çokbilmiş, bilmiş