slurred ne demek?
- Belli belirsiz konuşmuş
- Ağzında yuvarlayarak konuşmuş
- Pürüzsüz ve düzgün bir şekilde çalmış
belli
- Beli olan
- Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
- Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
- Belirli, muayyen
Apparent.
Clear.
Certain.
Specific.
Particular.
Known.
slurred speech
- Geveleyerek konuşma
slurry
- (-ried, -rying) sulu çimento, kömür çamuru
- Sulu çimento yapmak.
- Bulamaç gibi