slit eyed ne demek?
- Kısık gözlü
kısık
- Kısılmış olan.
- Boğuk, güçlükle çıkan (ses)
- Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı).
- Kanyon.
- Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad.
- Hoarse.
- Choked.
- Dimmer.
- Pinched.
- Flat.
slit in a garment
- Yırtmaç
slit lamp biomicroscope
- Slid lamb biyomikroskop
eyed
- Gözlü