sklera ne demek?
- Göz akı
- Bk. sert tabaka
- Bkz. sklerotik
- Gözde korneanın çevresinden itibaren tüm gözü saran opak, yoğun bağ dokusu.
- Sclera, sclerotic.
- Sclera.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
sert tabaka
- Göz akı.
- Toprak yüzeyine yakın bir yerde bulunan, kökler ve suyun o bölüme girişini engelleyen yoğun tabaka.
- Göz yuvarının, saydam tabaka (kornea) hariç, 5/6' sını en dıştan örten, dışta episklera, içte daha gevşek yapılı olan Tenon kapsülünden oluşan, sağlam, koruyucu, çeşitli yönlerde paralel yassı demetler hâlinde uzanan kollagen teller içeren opak tabaka. Sklera.
- Sclera, sclerotic.
- Sclera.
- Sclére, sclérotique
sklera ektazisi
- Gözün sklerasında taşkınlığın oluşması, skleranın genişlemesi, sklerektazi.
- Scleral ectasia.
sklera halkası
- Skleranın kornea ile birleştiği yer yakınında ve iç yüzünde, kollagen ve elastik liflerden oluşan halka.
- Skleranın kornea ile birleştiği yer yakınında ve iç yüzünde, kollajen ve elastik liflerden oluşan halka, anulus sklera.
- Anulus sclerae.
- Anulus sclerae