sivriltmek ne demek?
- Sivri duruma getirmek.
- To point.
- To sharpen.
- Taper.
sivri
- Ucu keskin ve batıcı olan
- Ucuna doğru gittikçe incelen
- Palamut.
- Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı.
- Genç dağlık kitlelerde ince uçla son bulan tepelere verilen ad.
- Palamut.
- Keen.
- Extreme.
- Tapering.
- Tapered.
sivriltme
- Sivriltmek işi.
- Cuspidation.
sivriltme edatı
- Sivriltme için kullanılan hani, hele, illâ, ya, yok mu gibi edatlara denir: Ya buna ne buyurulur? Hani, hiç de acıkmış değilim