sistemik dolaşım ne demek?
- Büyük kan dolaşımı.
- Systemic circulation.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
sistemik
- Sayısal ve ekonomik konulara belli sistemler çerçevesinde bakan.
- Yaygın
- Bir sistemle ilgili.
- Bir organizmanın bir kısmıyla değil tümüyle ilgili.
- Organizmanın bir kısmıyla değil tümüyle ilgili,
- Vücudun sadece hasta kısmına değil tamamına etki eden, ağızdan veya iğne yolu ile yapılan uygulama.
- Vücudu tümüyle tutan, tüm vücudu etkileyen, sistemle ilgili olan.
- Systemic.
- Systemische
- Systémique
sistemik amiloidozis
- Eozinofilik, bağdaşık, hiyalini görünümdeki amiloid maddesinin birçok organ ve dokuda birikimiyle belirgin hastalık, sistemik amiloidozis sendromu.
- Systemic amyloidosis.
dolaşım
- Dolaşma işi.
- Para ve para yerine geçen bono, senet vb. geçerli olma, sürümde bulunma, sürüm, geçerlik.
- Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı.
- Kan dolaşımı.
- Kan dolaşımı.
- Bir sıvının, kanın veya sitoplazma gibi sıvı içeren yapıların bir kanal içinde bir yönde sürekli hareketi, sirkülasyon.
- Cycle.
- Circulation.
- Currency.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sistemiksistemik amiloidozissistemik amiloidozis sendromusistemik biyoyararlanımsistemik dekonjestansistemik emetiksistemik enfeksiyonsistemik etkisistemik histiyositozissistemik lupus eritematozissistemi kilitleyen posta mesajlarısistemi yapılandırma kolaylığısistemsistem akış diyagramısistem analistisistem analizcisistem analizidolaşımdolaşım anoksisidolaşım belgesidolaşım borusudolaşım bölgesidolaşım düzenidolaşım hızıdolaşım ile ilgilidolaşım kaynağıdolaşım kollapsıdolaşıdolaşıcı toplulukdolaşığı açılmadolaşıkdolaşık akış