sirayet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Yayılmak, bulaşmak, geçmek.
- Hastalık başkalarına geçme, bulaşma
Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir.
S. F. Abasıyanık - Yaygın duruma gelip tesir etme, etkisi altına alma, yayılma
- Yayılma, dağılma
Contagion.
Infection.
Spread of sth from one person to another.
Extension.
Taint.
sirayet etmek
- Hastalık geçmek, bulaşmak
- Yayılmak, dağılmak
To spread.
siraya gir
Come into line