sink ne demek?
- Batmak
- Suya batmak
- Batırmak
- Lavabo
- (sank, sunk veya sunken) batmak, garkolmak
- Yıkılmak, halsizlikten düşmek
- Inmek, azalmak, hafiflemek, alçalmak
- Irtifa kaybetmek, düşmek, ağır ağır inmek
- Girmek, etkilemek, tesir etmek, içine işleyip girmek
- Azaltmak, eksiltmek: para yatırmak: kazıp açmak
- Kötüleşmek, fenalaşmak, durumu bozulmak
- Gömülmek, saplanmak, çukurlaşmak
- Gururunu kırmak
- Dalmak, derinliğine gitmek
- Geriz, lağım
- Mahvolmak; batırmak, mahvetmek
- (kuyu, maden ocağı vb) açmak
- Yavaş yavaş ölmek
- (kötü bir şey yapmaya) tenezzül etmek
batmak
- Kirlenmek.
- Saplanmak
- Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek.
- Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak
- Yok olmak.
- Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek
- Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek
- İflas etmek.
- Bir gökcisminin gözerimi altına inmesi eylemi.
- Set.
sink a well
- Kuyu kazmak
sink as lead
- Kurşun gibi batmak, ağırlıktan dolayı hızlıca dibe düşmek