batmak ne demek?
- Kirlenmek.
- Saplanmak
Ayağına yolda diken batmıştı.
O. C. Kaygılı - Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek.
- Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak
- Yok olmak.
- Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek
Sonra hani bir gemimiz batmıştı.
S. F. Abasıyanık - Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek
Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu.
Ö. Seyfettin - İflas etmek.
- Bir gökcisminin gözerimi altına inmesi eylemi.
Set.
Belly up.
Swim like a brick.
Go over the cliff.
Be in carey street.
Go to rack and ruin.
Sink.
Submerge.
Go bankrupt.
Break.
Burst up.
Cave.
Crash.
Decline.
Fail.
Founder.
Go down.
Gravitate.
Hang.
Plunge.
Slide into.
Be swamped with.
Go un.
Fold.
Lapse.
Prick.
Smash.
Wane.
To sink.
To submerge.
To founder.
To go down.
To go under.
To set.
To go bankrupt.
To go bust iflas etmek.
To prick.
To get dirty.
To hurt.
To offend.
To be ruined.
To disturb.
To be plunged into.
To be soiled with.
To disappear altogether.
To be lost.
To penetrate.
To become ingrown.
To go to the bottom.
Dive.
Fall away.
Make shipwreck.
To go phut.
Prickle.
Se coucger
batma
- Batmak işi.
- Yıkılma, çökme.
- Yok olma, inkıraz.
- Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi.
- Bir gökcisminin (Ay, Güneş, yıldız v.b.) gözerimi altına inmesi.
Ruin.
Setting.
Shipwreck.
Smash.
Sting.
batma acısı duymak
Prick