sin of the golden calf ne demek?

  1. Altın buzağŸı günahı, putperestlik, puta tapınma (İncil'de geçen ve Yahudiler'in Sina çölünde iken tapındıkları altın buzağŸı)

sin

  1. Ölü gömülen yer, gömüt, mezar, kabir, metfen, makber
  2. Yaş
  3. Yunanca ile anlamına gelen ön ek.
  4. Nükleosit konformasyonu yani nükleik asitte baz biriminin şekerin etrafında C-N glikozit bağını eksen olarak kullanarak dönmesi olayı. Polinükleotitlerde bazların kütle hâlinde şeker fosfat iskeleti etrafında dönmesi.
  5. Birbirine sıkı sıkıya bağlı bulunan iki radikalin zıt pozisyonu
  6. Beraber, bitişik
  7. (en)Cower.
  8. (en)Sepulchre.
  9. (en)Old form of Since.
  10. (en)Transgression of the law of God; disobedience of the divine command; any violation of God's will, either in purpose or conduct; moral deficiency in the character; iniquity; as, sins of omission and sins of commission.

sin against the holy ghost

  1. Affedilmez günah
  2. Bağışlanmaz günah

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sinsin against the holy ghostsin diyesin ehramısin fonksiyonusin genlersin of omissionsin offeringsin ones merciessin simgesisisi bemolsi diyezsiasiai halofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın