simultaneous set ne demek?
- Eşzamanlı dekor
eşzamanlı
- Bkz. eş zamanlı
- Dönemi ve evresi özdeş olan (olaylar).
- Dönemi ve evresi özdeş olan (olaylar).
- Synchroneous.
- Gleichlaufend
- Synchrone
simultaneous stage
- Simultane sahne
simultaneous equation
- Eş zamanlı eşitlik
- Değişkenleri dizideki tüm eşitlikleri çözmesi için kullanılabilen iki veya daha fazla değişkenli eşitlik dizisi
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
simultaneous stagesimultaneous equationsimultaneous equationssimultaneous equations modelsimultaneous gamesimultaneous hermaphroditesimultaneoussimultaneous operationsimultaneous processingsimultaneous rectionsimultanesimultane çevirisimultane sahnesimultaneitesimultaneitysetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre