silme ne demek?
- Silmek işi.
- Duvar, tavan vb. yerlerde yapılan kabartma kenar.
- Ağzına kadar dolu, sıvama, lebalep
O çağlarda saraylar, konaklar, yalılar silme cariyedir.
S. Birsel - Baştan aşağı, tam olarak, tamamen.
- (Mimarlık) Duvar ya da tavan gibi yerlerde yapılan kabartma kenar.
- (I) OPTES veri tabanına kaydedilen izlerin mevzuatça belirlenen süreler sonunda silinmesi.
- Üzerine ses ya da görüntü saptanmış mıknatıslı kuşakları,silme kafasından geçirerek ortadan kaldırma, böylelikle yeni bir saptamaya hazırlama.
- Erasing, erasion, erasure, wiping.
- Wiping.
- Rubbing.
- Wipe.
- Erasion.
- Erasure.
- Cancel.
- Cancellation.
- Defacement.
- Deletion.
- Obliteration.
- Struck measure.
- Level measure.
- Blanking.
- Moulding.
- Full to the brim.
- Brimful.
- Wiping up.
- Wiping away.
- Drying.
- Cleaning.
- Erasing.
- Molding.
- Projecting stringcourse.
- Coping.
- Completely.
- Wholly.
- Entirely.
- Grind.
- Polishing.
- Grinding.
- Surfacing.
- Flush.
- Dressing.
- Carve.
- Löschung
- Moulure
- Effacement
silmek
- Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
- Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
- Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek.
- Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek.
- Üzerini çizerek atmak, yok etmek.
- İlişkisini koparmak, yok saymak.
- Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak.
- Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
- Bir veya birden çok bellek alanının silinmesi işlemi.
- Write off.
silme akımı
- Erase current
silme aleti
- Wiper