side ne demek?
- Taraf
Which side of the box has a label on it? / Kutunun hangi tarafı etiketli?
- Yan
I've got a pain in my right side. / Sağ yanımda bir ağrı var.
- Kenar
- Yan taraf
We entered the building from the side. / Binaya yan tarafından girdik.
Which side are you for? / Hangi tarafı tutuyorsun?
- Yön
Look at the matter from all sides. / Meseleye her yönden bak.
- (with) ile taraf tutmak, desteklemek.
- Cephe
Only the front side of the building has been restored. / Yalnız binanın ön cephesi restore edildi.
- Yan, yanda veya yandan olan
- Bölüm
- Etek (dağ)
- Taraftarlar, fırka
- Yüksekten atıp tutma
- Bilardoda bilyeye vurmak suretiyle hasıl olan dönerek gitme kuvveti
- Ikincil, ikinci derecede olan
side issue / ikincil mesele
- (against) ile karşı olmak
- Cihet
taraf
- Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- Yön, yan, doğrultu
- Yöre, yer
- İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
- Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
- Bir şeyin belli bölümü, kısmı.
- Yan.
- Yan, yön.
- Member.
- Side.
side arms
- Bele takılan küçük silahlar, bir askerin yanında sakladığı silahlar
side band
- Yan kusak