shopkeeper ne demek?
- Mağaza sahibi
- Dükkancı
mağaza
- Büyük dükkân
- Eşya ve azık deposu.
Store.
Shop.
Emporium.
Shebang.
Stand.
Large store.
Warehouse.
Storeroom.
shopkeeping
- Dükkancılık, işletmecilik
shop
- Alışveriş etmek, alışverişe çıkmak, araştırmak, araştırma yapmak, hapse atmak, gammazlamak, ele vermek
- (ped ping) dükkân, mağaza
- Atelye
- Fabrika, imalâthane, iş
- Çarşıya gitmek, alışverişe çıkmak
- For ile aramak
- , argo suç ortaklarını ele vermek