shocked ne demek?
- Şaşkına dönmüş
- Sarsılmış
shocker
- Elektroşok cihazı
- Çekilmez tip, katlanılmaz kimse
- Sarsan şey
- Heyecanlı roman, heyecanlı hikaye
- En kötü örnek
shock
- Ekin yığını (dikey duran bağlanmış birçok ekin demeti).
- Şok etmek.
- Bkz. şok
- Kalbini kırmak, şok etmek, sarsmak, şaşırtmak, sarsılmak, darıltmak, dehşete düşürmek, elektrik çarpmak, elektroşok uygulamak, demet yapmak, balyalamak
- Şiddetle çarpmak
- Nefret veya korku vermek
- Iğrendirmek, müteessir etmek
- Elektrik akımına çaptırmak
- Sadme, darbe, vuruş
- Sarsma, sarsıntı