sever a limb from the body ne demek?
- Bir uzvu gövdesinden ayırmak, bir uzvu bedeninden kesmek
sever
- Seven (kimse).
- Sevgi duyar, sevecen.
- To make a separation or distinction; to distinguish.
- Set or keep apart; 'sever a relationship'.
- Cut off from a whole; 'His head was severed from his body'; 'The soul discerped from the body'.
- Fond.
- To cut or break open or apart; to divide into parts; to cut through; to disjoin; as, to sever the arm or leg.
- To keep distinct or apart; to except; to exempt.
- To disunite; to disconnect; to terminate; as, to sever an estate in joint tenancy.
- To suffer disjunction; to be parted, or rent asunder; to be separated; to part; to separate.
sever from
- Ayırmak (bir şeyden)
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
limb
- Uzuv, kol, bacak, kanat, şube, bent, yaramaz çocuk
- Kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı uzuv
- Ağacın büyük dalı
- Herhangi bir şeyin kol veya dalı
- Başka bir şeyin kısmı veya vasıtası sayılan kimse veya şey.limb from limb tamamen (parçalanmış)
- Yuvarlak bir sathın kenarı
- Açıları ölçmeye mahsus aletin derece işaretleri olan kenarı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
seversever fromsever ones connections withsever toseverabilityseverableseveralseveral contractseveral course dinnerseveral liabilityseveseve seveseve seve kabul etmekseve seve yapansevebanaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık