settling time ne demek?
- Yatışma süresi
- yatışma süresi
yatışma
- Yatışmak işi.
- Detente.
- Subsidence.
settling the difficulties
- Zorkulları aşma, problemleri çözme
settling the dispute
- Ihtilafı çözme, tartışmayı sonlandırma
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
settling the difficultiessettling the disputesettling accounts withsettling chambersettling daysettling slipsettlingsettling with each othersettlingssettlesettle a disputesettle a score with s.o.settle accountssettle accounts withsettsettarsettaresettarül uyubsetteetimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar