sertleşmek ne demek?
- Sert bir durum almak, katılaşmak
Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti.
R. N. Güntekin - Gücü artmak, zorlu bir durum almak.
- Bir kimsenin davranış veya sözleri sert, kırıcı olmak.
- Toughen.
- Harden.
- Stiffen.
- Solidify.
- Become hard.
- Become tough.
- Tighten.
- Tighten up.
- Indurate.
- Get a hard on.
- Have a hard on.
- Bake.
- To harden.
- To stiffen.
- To toughen.
- To become severe.
- To become erect.
- Get up.
- Temper.
- Freshen, freshen up.
sertleşme
- Sertleşmek işi.
- Bk. tonsuzlaşma.
- Sert h
- Hardening.
- Becoming severe.
- Erection.
- Stiffening.
- Setting.
sertleşme derinliği
- Sertleşme sonucu sertleşmiş olan çeliğin, yüzeyden içeriye doğru etkili olarak sertleşmiş olan bölümünün kalınlığı.
- Depth of hardening.
- Épaisseur de trempe