sertleşme ne demek?
- Sertleşmek işi.
- Bk. tonsuzlaşma.
- Sert h
Hardening.
Becoming severe.
Erection.
Stiffening.
Setting.
sertleşmek
- Sert bir durum almak, katılaşmak
- Gücü artmak, zorlu bir durum almak.
- Bir kimsenin davranış veya sözleri sert, kırıcı olmak.
Toughen.
Harden.
Stiffen.
Solidify.
Become hard.
Become tough.
Tighten.
tonsuzlaşma
- Ses tellerinin ciğerlerden gelen havayı titreştirmemesi ve ton vermemesi.
- Ses tellerinin ciğerlerden gelen havayı titreştirmemesi ve ton vermemesi; ünsüzlerin boğumlanma sırasında titreşimlerini kaybederek tonsuzluk niteliği kazanması. p / ç / t vb. Ünsüzlerin boğumlanmalarında olduğu gibi. bk. tonsuz ünsüz. Karşıtı tonlulaşmadır.
Loss of voicedness, devoicing.
Assourdissement, dévoisement
sertleşme derinliği
- Sertleşme sonucu sertleşmiş olan çeliğin, yüzeyden içeriye doğru etkili olarak sertleşmiş olan bölümünün kalınlığı.
Depth of hardening.
Épaisseur de trempe
sertleşme sıcaklığı
- Sertleşme için gerekli olan ostenitleme işleminin yapıldığı sıcaklık, sertleştirme sıcaklığı ile eşanlamlı.
Hardening temperature.
Température de trempe