sema ne demek?
Kökeni: Arapça
- Gök, gökyüzü.
Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi.
H. C. Yalçın - İşitme, duyma.
- Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.
- Bk. gök, gökyüzü
- Mevlevilikte musiki eşliğinde icra edilen dönme hareketi.
- Musiki dinleme.
- Felek.
- Asuman.
- İşitmek, kulakla dinlemek.
- Heaven.
- Firmament.
- Welkin.
- Sphere.
gök gökyüzü
- Gözerimi üzerine kapanan, sonsuz yarıçaplı mavi kubbe; bu kubbenin iç yüzü.
- Sky.
- Ciel
semaan
- (Semaen) İşiterek, dinleyerek, dinlemek suretiyle.
semaat
- Dinlemek, kulak vermek.