selüla ne demek?
- Bölme veya küçük hücre anlamında kullanılan sözcük
- Bkz. gözenek
- Cellula
gözenek
- Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri.
- Pencere.
- Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.
- Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame.
- Güneş yüzeyinde görülen küçük yuvarlak, kara lekelerden her biri.
- Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu süngerimsi görünüş.
- Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame.
- Ağaç türüne göre büyüklüğü değişebilen, işlenmiş kereste üzerindeki küçük girintiler.
- Bir özdek kütlesi içindeki mini ölçekte oluklardan her biri.
- Bk. por.
selülarite
- Hücrelerin sayısal ve morfolojik yönden değerlendirilmesi
- Cellularity
selülaz
- Bazı omurgasız hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve bakterilerde bulunan, hayvanların büyük bir kısmında bulunmayan, selülozun ß,l,4 glikozit bağlarını parçalayan enzim.
- Hayvan beslemede yem katkı maddesi olarak kullanılan, selülozun organik parçalanmasında Aspergillus niger ve Tricoderma viridae mikroorganizmalarından yararlanılan, selüloz sindirimi üzerine etkili bir enzim.
- Cellulose.
- Cellulase.
- Cellulose