savurma ne demek?
- Savurmak işi
- Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme.
- Tossing, scattering, blowing about, flourish, hurl.
savurmak
- Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak.
- Kaldırıp atmak, fırlatmak
- Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak.
- Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.
- Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
- Yalan, küfür vb. söylemek
- Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek.
- Rip out.
- Thunder.
savurma döküm
- Centrifugal casting.
savurma kumu
- Drift sand.