savunucu ne demek?
- Bir şeyi savunan kimse, müdafi
Bu türlü hak savunucularının türlüsüyle karşılaştım hayatımda.
N. Cumalı - Savunma oyuncusu.
- Ceza yargılama yönteminde, sanığın haklarını korumak göreviyle yükümlü bir kamu işi gören ve bu bakımdan yasanın aradığı kimi koşulları üstünde toplayan kişi.
- Cousel "for the defender".
- Advocate.
- Champion.
- Defensive.
- Exponent.
- Supporter.
- Defender.
- Counsel for the defense.
- Assertor.
- Counsel for the defence.
- Upholder.
- Défendeur
savunucu tasarlama
- Bir kamu kuruluşunun tasar ve tasarlama önerileri hazırlamasından vazgeçilerek, bir örgütün, bir çıkar kümesinin ya da yerleşme birimleri için tasarlamayı uğraş edinmiş bir kimsenin tasarlar ve tasarlama önerileri hazırlamasını öngören yaklaşım.
savunuculuk
- Savunu yapma işi.