savaktan akan su ne demek?
- Sluice
sluice
- Savak
- Savaktan akan su
- Bir yerden bir yere ağaç kütüğü nakletmek veya altın madenini yıkayıp ayırmak için yapılan kanal
- Savak vasıtasıyla sulamak
- Bol su ile ıslatmak
- Savak yoluyle sevketmek sluice gate savak kapağı
- Yıkamak, bol suyla yıkamak, çok su dökmek, akmak, bentlere kapak takmak
savaktahtası
- Bk. savak -2
savak
- Suyu başka yöne akıtmak için yapılan düzenek.
- Değirmen arkındaki fazla suyun akması için açılan ikinci su yolu.
- Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen.
- Aptal, salak.
- Geçimsiz, aksi, ters (kimse),
- Aptal, şaşkın.
- Silah kabı.
- Arklardaki küçük bentler.
- Havuzlardan suyun boşaltılmasında önde tel elek, ortada suyun altından geçtiği birinci kapak, arkada havuz su seviyesini ayarlayan ikinci kapaktan oluşan sistem.
- Sluice.
akan
- Bir yerden bir yere doğru akan, giden.
- Akıp gitmekte olan.
- Hareket eden, akan.
- Çeşme, pınar.
- Deve ayağını bağladıkları ip.
- Flowing, running, runny, effusive.
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.