sluice ne demek?
- Savak
- Savaktan akan su
- Bir yerden bir yere ağaç kütüğü nakletmek veya altın madenini yıkayıp ayırmak için yapılan kanal
- Savak vasıtasıyla sulamak
- Bol su ile ıslatmak
- Savak yoluyle sevketmek sluice gate savak kapağı
- Yıkamak, bol suyla yıkamak, çok su dökmek, akmak, bentlere kapak takmak
savak
- Suyu başka yöne akıtmak için yapılan düzenek.
- Değirmen arkındaki fazla suyun akması için açılan ikinci su yolu.
- Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen.
- Aptal, salak.
- Geçimsiz, aksi, ters (kimse),
- Aptal, şaşkın.
- Silah kabı.
- Arklardaki küçük bentler.
- Havuzlardan suyun boşaltılmasında önde tel elek, ortada suyun altından geçtiği birinci kapak, arkada havuz su seviyesini ayarlayan ikinci kapaktan oluşan sistem.
- Sluice.
sluice gate
- Bent kapağı
sluiceway
- Savak