sat on the throne ne demek?
- Tahta oturmuş
- Kralın koltuğuna oturmuş
tahta
- Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç.
- Bu ağaçtan yapılmış
- Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme
- Sebze bahçelerinde ayrılan küçük yer.
- Kara tahta.
- Bk. ağaç
- Uzunluğu 2-5 m., genişliği 10-30 cm., kalınlığı 1-10 cm. arasında değişen kereste.
- Bk. tahta
- Blackboard.
- Wooden.
sat on the bench
- Oyuna iştirak etmemiş (Spor)
sat on the fleshpot
- Gözü dönmüş bir şekilde yemek yemiş
- Her şeyin en iyisine sahip olmuş
- Lüks ve bolluk içinde yaşamış, iyi yaşamış
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sat on the benchsat on the fleshpotsatSAT 1SAT 2SAT 3sat idlesat in judgementsat.sataksasa bileSA çeviricisaabsaadonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak