sarkaç gibi sallanmak ne demek?
- Oscillate, pendulate.
sarkaç
- Durağan bir nokta çevresinde ağırlığının etkisiyle salınım yapan hareketli katı cisim, rakkas, pandül.
- Düşey doğrultunun iki yanında salınacak biçimde asılmış salınabilen nesne.
- Düşey doğrultunun iki yanında salınacak biçimde asılmış salınabilen nesne.
- Pendulum.
- Pendulum rakkas.
- Pandül.
- Pendel
- Pendule
sarkaç asılma
- Asılmada, hız alarak vücudu yanlara sallama.
- Body pendling.
- Balancement pendulaire
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
sallanmak
- Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak.
- Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
- Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak.
- Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
- Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
- Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.
- Sway.
- Swing.
- Teeter.
- Toss.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sarkaçsarkaç asılmasarkaç testere makinesisarkaçlamasarkaçlamaksarkaçlısarkaçlı dolap saatisarkaçlı filmsarkaçlı saatsarkaçli saatsarksarsaraSara hastalığısara leesarabandgibigibi açgibi aptalgibi benzergibi beyazgibi büyükgibi cesurgibi ciddigibi çabukgibi çirkingibgib armgibbergibberellic acidgibberellin