sarkıtmak ne demek?
- Bir şeyin sarkmasını sağlamak
Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır.
S. Birsel - Asmak, darağacına çekmek.
- Dangle.
- Loll.
- To dangle.
- To let sth hang down.
- To lower.
- To hang sb.
- Hang.
sarkıtma
- Sarkıt biçimi süs.
- Sarkıtmak işi.
sarkıtmamak
- (neg. form of sarkıtmak) hang, hang down, droop, lop, dangle, slouch, swing.