sarkık ne demek?
- Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek
İri yarı, bıyıkları sarkık bir ozan elini dostça omzuna attı.
Ç. Altan Lappet.
Baggy.
Flabby.
Flaccid.
Pendulous.
Saggy.
Slack.
Dangling.
Hanging loosely.
Drooping.
Flabby and drooping.
Hanging.
Suspended.
Loose.
Overhanging.
Projecting.
Flowing.
Pendent.
sarkık gerdan
- Normalde keçilerde, arasıra kimi domuz ve koyun ırklarında, alt çenenin altında asılı, eklentileri kıkırdağımsı özellikte, 3-6 santimetre uzunluğunda deri sarkmaları. Tek bir baskın gene bağlı olarak biçimlendiği kabul edilir.
Wattle.
Dewlap.
sarkık kaşlı
Beetle browed.