sarılmış ne demek?
Wrapped up, wrapt up, convolute, clad.
sarılma
- Sarılmak işi.
Clinch.
Cuddle.
Embrace.
Involvement.
Twist.
Twine.
sarılmak
- Sarma işi yapılmak
- Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak.
- Kollarını dolamak, kucaklamak
- Bütün gücü ile ele almak.
- Hemen yapmaya koyulmak, girişmek
- Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek
Give a hug.
Clasp.
Cuddle.
Be wrapped.