sapmak ne demek?
- Yön değiştirmek
Evvela kuşların bulunduğu tarafa saptım.
A. Haşim - Önceden belirlenmiş, tespit edilmiş görüş, düşünüş, amaç veya davranıştan ayrılmak.
- Doğruluktan ayrılmak.
- Deflect.
- Deviate.
- Round.
- Sheer.
- Stumble.
- Turn.
- Wander.
- To turn.
- To swerve.
- To turn off.
- To deviate.
- To deflect.
- To go astray.
- To fall into sin.
- To err.
- To turn to.
- To make a turn to.
- To turn into.
- To enter to depart from (the straight and narrow.
- Decline.
- Depart from.
- Diverg.
- Bias.
- Sheer from.
yön
- Belli bir noktaya göre olan yer, taraf.
- Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe.
- Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet.
- Tutulacak, izlenecek yol.
- Dansçının gövdesininyönü.
- Directional.
- Aspect.
- Channel.
- Complexion.
- Course.
sapma
- Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktasının meridyen düzlemi arasındaki açı.
- Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu arasında oluşan açı.
- Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi.
- Sapmak işi.
- Turnabout.
- Divergence.
- Turning.
- Turning to.
- Turning into.
- Swerving.
sapma açısı
- Angle of deviation.