samanlık ne demek?
- Saman konulan yer
Onu evvela kendi çiftliğinin samanlığında hapsetmişler.
Y. K. Karaosmanoğlu - Saman depolanan yer.
- Straw-rick.
- Hayloft.
- Loft.
- Haymow.
- Straw house.
saman
- Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları.
- Olgunlaşmış otsu bitkilerden tohum ayrıldıktan sonra kalan ürünün öğütülmüşü, materyalin kaynağı ürünün öğütülmüşü.
- Osmanlıca'da yazılışı: sâmân.
- Zenginlik.
- Rahat, dinçlik.
- Düzen.
- Servet.
- Hay, straw.
- Large ornamental tropical American tree with bipinnate leaves and globose clusters of flowers with crimson stamens and sweet-pulp seed pods eaten by cattle.
- Straw.
samanlıkta iğne aramak
- Look for a needle in a haystrack.
samanlı
- Samanı olan.
- Strawy.
- Cream laid, cream wove.