browbeat ne demek?
- Ters bakışla korkutmak
- Sert bakış veya sözlerle gözünü korkutmak
- Gözünü korkutmak
- Yıldırmak
ters
- Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
- Kesici bir aletin kesmeyen yanı
- Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
- Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
- Bir şeyin aksi, karşıtı.
- Hayvan pisliği.
- Gerekli olan duruma karşıt, zıt.
- Korku.
- Reverse.
- Inverted.
browbeaten
- [browbeat] ters bakışla korkutmak, gözünü korkutmak, yıldırmak
- Yıldır
brow
- Kenar, yamaç
- Sarp bir yerin kenarı
- Kaş, alın
- Çehre, yüz