sallasırt etmek ne demek?
- Yüklenmek, kaldırıp sırtına-omuzuna almak. Taşımak, arkaya almak.
Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler.
E. E. Talu - To shoulder / to hoist sth / sb onto one's shoulder.
sallasırt
- "Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
salla
- (Salli) Dua olsun, şanı yücelsin mealinde söylenir.
- Shake, swing, rock, wag, wave, waggle, agitate, brandish, flap, flirt, flourish, jog, joggle, jolt, roll, switch.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.