sallanma ne demek?
- Sallanmak işi.
- Sallanma hareketi.
- Çevirim sırasında alıcının istenilenin dışında kıpırdanmasından doğan durum. (Bunun sonunda sallantılı bir görüntü ortaya çıkar).
- Unsteadiness, camera shake.
- Agitation.
- Shake.
- Sway.
- Swing.
- Toss.
- Wabble.
- Waggle.
- Wobble.
- Chop-chop!.
- Pendulation.
- Vibration.
- Sway, rocking, oblique.
- Unbeständigkeit
- Instabilité
- Oblique
sallanmak
- Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak.
- Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
- Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak.
- Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
- Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
- Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.
- Sway.
- Swing.
- Teeter.
- Toss.
sallanma araçları
- Hız alarak sallanma olanağı sağlıyan halka, halat, trapez gibi asılma araçları.
- Balancing apparatus.
- Engins de balacement
sallanma hareketi
- Rocking motion