salih ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Salahiyeti bulunan, yetkili.
  2. Elverişli, iyi, uygun, yakışır.
  3. Yetkisi hakkı olan.
  4. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan.
  5. İyi davranış sahibi.
  6. Kara yılan.
  7. Büyük peygamberlerden olup Hicaz ile Şam arasında oturmuş olan Semud kavmine gönderilmişti. Semud kavmi Ad kavminden sonra Arap yarımadasında kuvvet ve ma'muriyet bulup küfür ve dalalete meyl ile putlara ibadet ediyorlardı. Salih (A.S.) kendilerini hak dine davet etmiş ise de, inanmayıp kendisinden mu'cize istemeleri üzerine; Allah, bir kayadan bir dişi deve çıkarmış ve deve derhal yavrulamış; bu hayvanla yavrusuna bakılması Salih Peygamber tarafından kavmine tavsiye olunduğu halde, bunlar deveyi dahi öldürdüklerinden Allah'ın gazabına uğramışlardı. İmana gelen küçük bir kısmın gerisi, mahv ve helak olmuştu. Hz. Salih (A.S.), bir rivayette Mekke'ye ve bir rivayette de Kudüs'e çekilip orada vefat etmiştir. Enbiya-i Arab'dan olduğu halde Tevrat'ta zikredilmiştir.
  8. Dinin emir ve yasaklarına uyan, iyi ahlak sahibi, muttaki.

saliha

  1. Dinin emir ve yasaklarına uyan, iyi ahlak sahibi kadın.
  2. Elverişli, iyi, uygun, yakışır.
  3. Yetkisi ve hakkı olan.
  4. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan.
  5. Safi gümüş.

salihat

  1. Dine uygun iyi hareketler. Cenab-ı Hakk'ın ve Peygamber Aleyhissalatü Vesselam'ın beğeneceği işler, iyilikler.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salihasalihatsalihlisalihotrasalihunsali halsalibsalibesalibei külliyesalibiyesalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın