salıvermek ne demek?

  1. Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak

    Nadide Hanım, yemekten sonra torunlarını bahçeye salıvermiş, kendisi büyüklerle beraber sofra başında kalmıştı.

    R. N. Güntekin
  2. (en)To let go.
  3. (en)To set free.
  4. (en)To release.
  5. (en)To liberate.
  6. (en)To free.
  7. (en)To acquit.
  8. (en)To unwind.
  9. (en)To disengage.
  10. (en)To dismiss.
  11. (en)To outspan.
  12. (en)To unbend.
  13. (en)To unfasten.
  14. (en)To blow-off.
  15. (en)To leave.
  16. (en)To relax.
  17. (en)To discharge.
  18. (en)To demobilize.
  19. (en)To pay.
  20. (en)To drop.

salıverme

  1. Salıvermek işi.
  2. Tutukevine alınan bir tutuklunun, kimi yasa yargı ve koşullarına uyarak yargıç kararı ile dışarı çıkarılması.
  3. (en)Releasing.
  4. (en)Discharging, disembarkment, evacuation, letting free.
  5. (fr)Mise en liberté

salıverme faktörü

  1. (en)Release factor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salıvermesalıverme faktörüsalıverme uyaracısısalıvermemeksalıverici faktörlersalıverilmesalıverilme sonrası yardımsalıverilmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın